Kemençeyle Aydınlanan Bir Dünya: Emirhan Bülbül’ün Hayat Hikayesi
19 yaşındaki Emirhan Bülbül, Kocaeli'de yaşayan doğuştan görme engelli bir genç. Emirhan, Karadeniz kültürünün en önemli sembollerinden biri olan kemençeyle tanıştığında, hayatında yeni bir sayfa açıldı. 13 yaşında başladığı bu yolculuk, sadece bir müzik aleti çalmaktan öte, onun için hayata tutunmanın, kendini ifade etmenin bir yolu haline geldi.
“Kemençeyle Kendimi Buldum”
Emirhan’ın kemençeyle tanışması, amcasının bu enstrümanı çalmasıyla başladı. Küçük yaşlardan itibaren Karadeniz müzikleriyle büyüyen Emirhan, amcasının kemençe çalmasını izlerken, içten içe “Acaba ben de çalabilir miyim?” diye düşünmeye başladı. Bu merak ve azim, onu halk eğitim merkezindeki kurslara götürdü. Kemençeyi öğrenmeye başladıkça, adeta hayatının bir parçası haline geldi.
Düğünlerde ve Şenliklerde Kemençenin Büyüsü
Kısa sürede kendini geliştiren Emirhan, gelen talepler üzerine düğünlerde ve şenliklerde sahne almaya başladı. Onun için kemençe çalmak, sadece bir yetenek gösterisi değil; insanlara mutluluk verme, Karadeniz’in eşsiz kültürünü yaşatma çabasıydı. Emirhan, “Kemençeyle, müzikle kendimi buldum,” diyor ve ekliyor: “Şenliklerde, düğünlerde sahne alıyorum. Farklı illerden davet alıyorum ve kendimi geliştirmeye devam ederek sahneye çıkmayı sürdüreceğim.”
“Engeller Aşılmak İçin Var”
Emirhan, müzikle olan ilişkisini anlatırken, engellerin aşılmak için var olduğunu vurguluyor. Kemençenin yanı sıra davul, darbuka ve bateri gibi farklı enstrümanlar da çalıyor. Her sahneye çıktığında yeni bir tecrübe kazandığını belirten Emirhan, kemençeyle insanların kalbine, duygularına dokunmanın ona büyük bir keyif verdiğini dile getiriyor.
Emirhan Bülbül’ün hikayesi, müziğin ve azmin gücünün bir sembolü olarak, hayata karşı duyulan umudu ve sevgiyi hepimize hatırlatıyor.